ABD’li bilim insanları, Minnesota eyaletinde yerin derinliklerinde bulunan bir laboratuvarda Evren’in büyük kısmını kapladığı düşünülen ve kısa bir süre önce Uluslararası Uzay Ä°stasyonu (UUÄ°) tarafından ilk izleri yakalanan karanlık maddeye ait yeni izler bulduklarını açıkladı.
Uzay boÅŸluÄŸunun yüzde 30’unu kapladığına inanılan ancak yapısı hakkında bir bilgi bulunmadığı gibi bugüne kadar kesin olarak tespit edilemeyen karanlık madde, yavaÅŸ yavaÅŸ yüzünü bilim insanlarına gösteriyor olabilir.
Minnesota’da yeraltında bulunan laboratuvarda karanlık maddenin parçacıklarına rastlamış olabileceklerini açılayan araÅŸtırmacılar, yine de elde edilen sonuçların bir keÅŸif olarak tanımlanması için erken olduÄŸunu belirtti.
AraÅŸtırma ekibinde yer alan, Texas A&M Ãœniversitesi’nden Rupak Mahapatra, “Karanlık maddeyi bulduÄŸumuz anlamına gelen bir keÅŸif yapmadık... Åžu an sadece baÅŸlangıç aÅŸamasındayız... Daha çok detektör yapmalı ve onları çalıştırmalıyız” dedi.
NBCNews’e konuÅŸan Mahapatra, sonuçların doÄŸrulanması halinde, ‘zayıf etkileÅŸimli büyük parçacık’a (WIMP) ait izleri tespit edeceklerini, böylece Evren’in yüzde 27-29’unu kapladığı düşünülen karanlık maddenin varlığını onaylayabileceklerini belirtti.
Karanlık madde, Evren’in yaklaşık yüzde 30’unu oluÅŸtururken, karanlık enerji yüzde 68’ini, geride kalan yaklaşık yüzde 5’lik kısım ise etramızda gördüğümüz her yapı ve nesneyi temsil eden normal maddeyi temsil ediyor.
Karanlık madde, görünmediÄŸi için bilim insanlarınca yerçekimsel gücü aracılığıyla tespit edilmeye çalışılıyor. Karanlık maddeyi tespit etme çalışmaları, 1930’lardan bu yana devam ediyor.
İPUÇLARI ARTIYOR
ABD’nin California Ãœniversitesi tarafından karanlık maddeyi WIMP formunda tespit etmeye çalışan Cryogenic Karanlık Madde AraÅŸtırması (CDMS), 2008 yılında Minnesota’da yerin 713 metre altındaki Soudan madeninde bulunan laboratuvarda üç yüksek enerji olayını tespit etmeyi baÅŸardı.Madenin yüzlerce metre derinlikte olmasının sebebi, karanlık madde etkileÅŸimlerini engelleyebilecek kozmik ışınları bloke etmek.
CDMS tarafından yapılan tespit, WIMP’ların tahminen 8.6 milyar elektron volt kütlesinde, yani bir protonun yaklaşık 9 katı büyüklüğünde olduÄŸuna iÅŸaret etti. AraÅŸtırmacılar, yaptıkları tespitlerin belirme sıklığına bakarak sonuçların gerçek bir bulgu ortaya koyma olasılığını yüzde 99.8 olarak belirtt. Ancak bu çok yüksek bir oran olsa da, bir keÅŸif yapıldığını göstermiyor.
NBCNews’e konuÅŸan Mahapatra, “EÄŸer bir ilaçsanız ve hastaların yüzde 99.8’ini iyileÅŸtiriyorsanız bu baÅŸarılıdır ancak yüksek enerjili fizikte aynısı geçerli deÄŸil... Yüzde 99.8’lik oran, deneyi birkaç yüz defa gerçekleÅŸtirdiÄŸimizde, sadece bir kere hata olacağı anlamına gelir. Ancak bir bu hata oranını milyonda bire indirmek istiyoruz” dedi.
CDMS silikon detektörü |
Mahapatra, geçmiş yıllarda yapılan karanlık madde deneylerinin daha düşük kütleli parçacık aralığına işaret ettiğini ve bunun beklentileri dışında kaldığı için gözardı edildiğini söyledi. Araştırmacılar, ellerinde önemli bir bilgi bulunduğunu fark edince dört yıldır biriken verileri öne çıkardı.
California Teknoloji Enstitüsü’nden fizikçi Sean Carroll da, ‘henüz bir keÅŸif yapıldığını söylemenin erken olduÄŸunu ancak ağır parçacık yoÄŸunluÄŸunun, karanlık maddenin neden Evren’de bu kadar fazla olduÄŸunu açıklayabileceÄŸini’ belirtti. Carroll, “Her bir normal parçacık için bir tane karanlık parçacık olduÄŸunu söyleyebiliriz” dedi.
Bazı teorisyenler, normal madde ile karanlık maddenin kozmik kladogenesis ile ortaya çıktığını düşünüyor. Mahapatra, iki parçacık arasındaki oranın bu hipoteze uyduÄŸuna inanıyor. Mahapatra, “Bu ya bir tesadüf, ya da çok büyük bir ipucu” dedi.
Kladogenesis, canlı türünün zaman içinde bölünmesi ve aynı zaman dilimi içinde farklı türler oluşturması düşüncesine dayanıyor. Kladogenesis, çatallı evrim' olarak da biliniyor.
İki galaksi kümesinin çarpışmasından oluşan Kurşun Kümesi, X-ray gözlemleriyle karanlık madde aranan bir diğer kozmik bölge. |
Kaynak://veteknoloji