Son Yayınlar
gezegen avcısı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
gezegen avcısı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

18 May 2013

'Gezegen Avcısı' Emekli Oluyor!


NASA’nın ‘Gezegen Avcısı’ olarak adlandırılan keşif teleskobu Kepler, görevinin sona ermesine neden olabilecek bir arazıyla karşı karşıya. NASA, dün yaptığı açıklamada teleskobun konumlama sisteminde onarılması kolay olmayan bir sorun meydana geldiğini açıkladı.



ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA), Uzay’a gönderildiği Mart 2009’dan bu yana 2,700’den fazla yaşam olasılığı bulunabilecek gezegen tespit eden Kepler teleskobunun devre dışı kalabileceğini açıkladı.

Açıklamada, Kepler’in gözlem yapacağı hedeflerine odaklanmasını sağlayan dört reaksiyon çarkından bir tanesinin çalışmayı durdurduğunu belirtildi. Kepler’in geçtiğimiz bir çarkı daha devre dışı kalmıştı.

Kepler, yıldızların etrafında gezinen gök cisimlerini incelemek adına sabit pozisyon alabilmek için en az üç çarkının çalışmasına ihtiyaç duyuyor.

NASA’nın California’daki Ames Araştırma Merkezi’nde görev yapan William Borucki, “Gezegen bulabilmek için gereken doğru konumlamayı en az üç çarkın sağlaması gerekiyor” ifadesini kullandı.

KEŞİFLERİN SONU MU GELİYOR?

Discovery News sitesine açıklamada bulunan Kepler proje müdürü yardımcısı Charles Sobeck, “Yaşanan gelişme tüm herkesi çok üzmüş durumda. Görevimiz için kesinlikle iyi bir haber değil. Kepler çok iyi bir iş çıkarıyordu ve her geçen gün daha iyiye giden bir performans sunuyordu” dedi.

Yıldızların önünden geçen gök cisimlerini neden oldukları karaltı sayesinde tespit eden Kepler, Kuğu (Cygnus) ve Çalgı (Lyra) takım yıldızında gezegen keşfi yapıyordu. Karaltılar üzerinde yapılan ek gözlem ve analizler, tespit edilen cisimlerin ne olabileceğini belirliyordu.

Kepler, bugüne kadar 2,700 aday arasında 130 tane Güneş Sistemi dışında yer alan gezegen buldu.Teleskop, en son keşfinde Kepler-62 ve Kepler-69 yıldız sistemlerinde birçok yeni gezegen tespit etmiş, bu gezegenlerden üç tanesinin Dünya benzeri okyanuslarla kaplı olduğu belirtilmişti.

ARAŞTIRMALAR YARIM KALACAK

Kepler’in amacı, yüzeyinde su bulunan ve yaşama imkan veren şartlara sahip gezegenleri tespit etmek. Ancak teleskobun devre dışı kalması, gezegen keşfinde yapılması gereken analizleri yıllarca uzatabilir.

Borucki, “Bugüne kadar bu kadar başarılı olmamız ve büyük miktarda veri elde etmemiz çok sevindirici. Binlerce Dünya benzeri gezegen adayı bulunuyor... Kepler görevi 4 yıl olarak planlandı. Teleskop dört yıl çalıştı. Bu yüzden mutluyum” dedi.

Discovery News’e konuşan Borucki, “Ancak Kepler bir dört yıl daha çalışsaydı ve daha fazla keşif yapsaydı çok daha mutlu olurdum. Çok daha fazla yıldız ve bu yıldızların yaşanabilir bölgelerinde çok daha fazla gezegen adayı bulabilirdik. Yine de bugüne kadar güzel bir pasta pişirdik” ifadesini kullandı.

Çarklarının devreye girmesi için çalışmaların devam ettiği Kepler, manevra yapmasını sağlayacak yakıt bulunduruyor. Böylece, gezegen avcılığı yapamayacak olsa da, teleskop farklı görevler için kullanılabilecek.

19 Nis 2013

Dünya'ya Çok Benzeyen Gezegen Bulundu


NASA’nın ‘gezegen avcısı’ Kepler teleskopu, Güneş Sistemi dışında üç Dünya benzeri gezegen keşfetti. Bilim insanları tarafından dün yapılan açıklamada, gezegenlerin yaşama olanak veren şartlara sahip olabileceği, hatta bugüne kadar keşfedilen ‘en Dünya benzeri’ gezegenin de bulunmuş olabileceği ifade edildi. Büyük miktarda su bulundurduğu düşünülen gezegenlerde yaşamın ne seviyede olabileceği merak konusu.


Astromi dünyası, Kepler teleskopu tarafından keşfedilen yeni bir yıldız sisteminin heyecanını yaşıyor. Kepler-62 adı verilen yıldız sistemindeki üç gezegen, yıldızlarına olan konumları ve Dünya’ya olan benzerlikleriyle Dünya dışı yaşam olasılığı için de potansiyel içeriyor.

Space.com’un haberine göre, keşfedilen üç gezegenden en dikkat çekici olan, Dünya’dan 1.4 kat daha büyük olan Kepler-62f. Bu gezegenin komşusu ise Dünya’dan 1.6 kat büyük olan Kepler-62e. Bu iki gezegen, Güneş’ten biraz daha küçük ve sönük olan yıldızlarının ‘yaşanabilir alanı’ içinde yer alıyor. Bu alan, gezegenlerin su bulundurmalarını sağlayacak sıcaklıkta olmalarını sağlayan, yıldızlarından olan mesafeyi kapsyıyor.

Kepler görevinde yer alan Bill borucki, NASA’nın Ames Araştırma Merkezi’nde yaptığı açıklamada, ‘Kepler-62 yıldız sisteminde beş gezegen bulunduğunu, Kepler-62e ve 62f’nin yaşam için en büyük potansiyeli taşıdığını’ belirtti.

ÜÇÜNCÜ BİR DÜNYA DA OLABİLİR

Kepler-62 yıldız sisteminde bulunan 62e ve 62f’nin dışında, bir başka yıldız sisteminde yaşam potansiyeli bulunan diğer bir gezegen daha tespit edildi.

Dünya’dan 1.7 kat daha büyük olan Kepler-69c, ‘bugüne kadar bir yıldızın yaşanabilir bölgesinde bulunan en küçük gezegen’ olarak tanımlandı. Gökbilimciler, 69c’nin, ‘en Dünya benzeri’ gezegen olabileceğini belirtti.

Kepler, Ocak ayında Dünya’dan 0.75 astronomik birim (AU) uzaklıkta, Dünya’dan 1.5 kat büyük bir süper-Dünya olan KOI 172.02 gezegenini keşfetmiş ve ‘en dünya benzeri gezegenin keşfedilmiş olabileceği’ ifade edilmişti.

Ancak Kepler-69 yıldızının Güneş’e benzerliği ve yıldızına konumu sebebiyle, Kepler-69c bu unvanı alabilir.

Space.com’a konuşan Borucki, “Güneş benzeri bir yıldızın yörüngesinde yer alan Dünya benzeri bir gezegen bulmaya çok yakınız” dedi.

Genel olarak, Kepler teleskopu, Kepler-62 yıldız sisteminde 5, Kepler-69 yıldız sisteminde 2 yeni gezegen keşfetti.





SU DÜNYASI MI?

NASA, Kepler-62 yıldız sisteminde yer alan üç gezegenin süper-Dünya (Dünya’dan biraz daha büyük olan yaşam potansiyeli bulunduran gezegenler) olmalarının yanı sıra, ‘okyanuslarla kaplı olabileceklerini’ de belirtti.

Gezegenlerin keşfi, dün NASA’nın düzenlediği basın konferansında açıklanandı.  Borucki tarafından hazırlanan Kepler-62 hakkındaki Science dergisinde yer alırken, Kepler-69 yıldız sistemi hakkında çalışma yapan  Bay Area Çevresel Araştırma Enstitüsü’nden Thomas Barclay’in makalesi de The Astrophysical Journal dergisinde yayımlandı.

YAŞAM NE DÜZEYDE?

Kepler-62’de yer alan 5 gezegen, Dünya’dan yaklaşık 1.200 ışık yılı uzaklıktaki Çalgı (Lyra) takımyıldızında yer alıyor. Gezegenlerin büyüklükleri Dünya’ya oranla 0.54 ile 1.95 kat arasında değişiyor. Kepler-62e ve f yaşam potansiyeli taşırken, diğer üç gezegen yıldızlarına çok yakında bulundukları için yaşam bulundurabilmek adına çok sıcak bir yüzeye sahipler.

Kepler 62e ve f’de bir yıl sırasıyla 122 ve 267 günde tamamlanıyor. Kepler-62 yıldızı, Güneş’in sadece yüzde 20’si kadar parlak olsa da, yakınlıkları sayesinde 62e ve f’ye yeterli güneş ışığını ulaştırıyor.

Max Planck Astronomi Enstitüsü ve Harvard-Smithsonian Astrofizik Merkezi’nden Lisa Kaltenegger, yer aldığı çalışma hakkında, “Bu gezegenlerde yaşam olabilir, ancak bizimki gibi teknolojiye sahip olabilirler mi? Kepler 62e ve f’de yaşam suyun altında ve metallere, elektriğe ve metalurjiye erşimin çok zor olduğu bir halde olurdu” ifadesini kullandı.


Kaltenegger, “Yine de, bu gezegenler turuncu bir yıldızın etrafında dönen güzel gök cisimleri ve burdaki hayatın teknolojiye erişme isteğini görmek sürpriz verici olurdu” dedi.

Kepler-62e’nin, f’den daha sıcak olduğu düşünülürken, 62f’nin okyanuslarında donma yaşanmaması için bir sera etkisine ihtiyaç duyabileceği ifade edildi.

Araştırma ekibinde yer alan Harvard Üniversitesi’nden Dimitar Sasselov, “Kepler-62e çok bulutlu bir gökyüzüne sahip olabilir. Kutup bölgelerine kadar uzanan bu bulutlar sıcak ve nemli olmalı... Kepler-62f ise daha soğuk olmalı, yine de yaşama olanak verebilir” dedi.

Kepler-69c ise Dünya’dan yaklaşık 2.700 ışık yılı uzaklıkta yer alıyor.

GEZEGEN AVLAMAYA DEVAM

‘Gezegen avcısı’ olarak adlandırılan 600 milyon dolar değerindeki Kepler teleskopu, Mart 2009’dan bu yana birçok önemli keşfe imza attı. Yıldızlarının önünden geçerlerken oluşturdukları küçük lekeden gezegenleri tespit eden Kepler, faaliyete geçtiği günden bu yana yaşam olasılığı sunabilecek 2.700’den fazla gezegen tespit etti.

Gök bilimciler, Kepler’in tespitlerinden bugüne kadar sadece 120 gezegenin varlığını teyit edebilmiş olsa da, toplam rakamın yüzde 90’ının yaşam potansiyeli bulunan gezegenlere işaret ettiğini düşünüyor.

Borucki, ‘Dünya’nın gerçek bir ikizini henüz bulamış olsalar da buna yaklaştıklatını, Kepler-69c’nin buna çok iyi bir örnek olduğunu’ söyledi.

Borucki, “Dünya’nın ikizini bulmak yolunca çok iyi bir ilerleme kaydediyoruz... Elimizde birçok güçlü aday var” dedi.